18 Mart bozgunu İtilaf devletlerine karadan destek alınmaksızın yalnız deniz kuvvetleriyle boğazın geçilemeyeceğini gösterdiğinden General Hamilton’un emrinde bir çıkarma ordusu hazırlanmaya başladı. Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinden oluşan kolordu (Anzaklar) Arıburnu’na, İngiliz ve Fransız kuvvetleri de Seddülbahir’e çıkartılacaktı. 25 Nisan 1915’te sabaha karşı bu çıkarma başladı. Bu çıkarmaya karşılık Beşinci Ordu İhtiyat Tümeni kumandanı Mustafa Kemal komutasındaki 57. Alay ve Ecebat bölgesindeki 27. Alay çıkarma bölgesine sevkedildi. Böylece kıyıya çıkan İngiliz ve Fransız kuvvetleri geri püskürtülmüş oldu. İtilaf kuvvetleri aynı şekilde Seddülbahir’e çıkarma yaparak Kirte’yi ele geçirmeye çalıştılarsa da Türk kuvvetlerinin karşı taarruzları sonucu başarısızlığa uğradılar. Daha sonra Anafartalar, Arıburnu, Merkeztepe, Sivritepe, Kanlısırt dolaylarında şiddetli çatışmalar yaşandı. Türk birlikleri savunmanın yanında karşı taarruzlarda da bulundular. Kısmi başarılar elde edilmesine rağmen, sahil şeridi üzerinde tutunmaya çalışan Anzak Kuvvetlerinin şiddetli müdafaları nedeniyle kesin bir sonuç alınamadı. Bundan sonra savaş bütün cephelerde siper savaşı haline dönüştü. Nihayet İtilaf kuvvetleri kesin bir sonuç almak için, bütün takviye kuvvetleriyle Arıburnu’nun kuzeyinden Anafartalar’a asker çıkarmaya başladı. Dört gün süren muharebeler sonucu İtilaf kuvvetleri Yarbay Mustafa Kemal komutasındaki kuvvetler tarafından Conkbayırı mevkiinde durduruldular. Böylece I. Anafartalar Zaferi’nden sonra İtilaf kuvvetlerinin yaptıkları bütün taarruzlar sonuçsuz kaldı. Son olarak 21 Ağustos’ta II. Anafartalar Muharebesi’nde de İtilaf kuvvetleri yenilgiye uğradı. İtilaf Kuvvetleri 19-20 Aralık’ta Anafartalar ve Arıburnu’ndan, 8-9 Ocak’ta da Seddülbahir’den çekildiler…
Bilindiği gibi Çanakkale savaşları Türk tarihi içinde önemli birtutmakla beraber, Mustafa kemal’in askerî kariyerinde de önemli bir yere sahiptir. Önce 19 uncu Tümen kumandanı, sonra Anafartalar Grup
Kumandanı olarak bu muharebelere katılan Mustafa Kemal Paşa askerîdehasını burada gözler önüne sermiştir. Süratle ve doğru karar vermesi, verdiği kararı cesaretle uygulaması, sorumluluğu çekinmeden üzerinealması savaşın gidişini büyük ölçüde etkilemiştir Bu savaş içinde Mustafa Kemal Paşa “Anafartalar Kahramanı” olarak tanınmıştır.
Sonuçları:
1-I .Dünya Savaşı uzadı(3 yıl). İtilaf devletleri bağazları ve İstanbul'u alamadılar.
2-Rusya’ya yardım götürülemediğinden dolayı Rusya’da artan ekonomik kriz Bolşevik ihtilaline zemin hazırlandı. Rusya yardım alamayınca Çarlık Rusya'sı yıkılmıştır.(1917)yeni kurulanS.S.C.B. devleti itifak devletleri ile 3 mart 1918'de BREST-İTOWSK Antlaşmasını imzalayarak 1.dünya savaşından çekilmiştir
3-İngiltere ve Fransa itibar kaybetti ve büyük zarar gördü.
4-İttifak devletleri safında Sırbistan ve Yunanistan’a karşı savaşa giren Bulgaristan Osmanlı ile Almanya arasında kara bağlantısı kurdu. (Bulgaristan Rusya’nın başarılı olarak Balkanlar’a inmesini de istemiyordu.)
5-Türk ulusunun kendine olan güveni arttı. Bu güven milli mücadeleye taşındı
6-Yaklaşık yarım milyon insan hayatını kaybetti
7-Askerlerine “Ben size Taarruzu değil ölmeyi emrediyorum”diyen 19.Tümen komutanı Mustafa kemal Paşa bu cephede kazandığı başarılarla tanınmış, generalliğe terfi etmiş ve Milli Mücadelede önder olarak kabul edilmiştir.
8-Osmanlı’nın saygınlığı arttı.
9-İngiliz ve Fransız donanmalarının da malüb olabileceği görüldü
10-Sömürge altındaki milletler cesaretlenmiştir.
11-Yunanistan ve Romanya’nın savaşa girip girmeme konusundaki tereddütleri artmıştır.
12-İngiltere ve Fransa’nın boğazlara saldırmasını çıkarlarına uygun bulmayan Rusya’nın; boğazlar kendisine terk edilmediği takdirde Almanya ile barışacağını ileri sürerek İngiltere ve Fransa’yı tehdit etmesi, ilk defa gizli antlaşmaları gündeme getirdi.
TÜRK TARİHİ AÇISINDAN SONUÇLARI: Çanakkale geçilemez.altın harflerle tarihe geçmiştir.Mustafa kemal'in askeri bir deha olduğu anlaşılmıştır.M.Kemal büyük bir üne kavuşmuştur.M.Kemal Türk askerini ,Türk askeride M.Kemal'i tanımış:karşılıklı güven ve inanç oluşmuştur.bu durum M.Kemal'in Kurtuluş(Bağımsızlık)savaşında önder olarak kabul edilmesinde etken olmuştur.
Cephenin Özellikleri:
1-Osmanlı’nın zaferi ile sonuçlanan tek cephedir.
2-İstanbul’u tehdit eden tek cephedir.
3-Saldırının İstanbul’u tehdit etmesi Türk milletinin savunma azmini artırmıştır.
4-Mustafa Kemal savaş esnasında albay; savaş sonrasında ise general olmuştur.
ANLAMI VE ÖNEMİ
Bu yüce ve büyük savaş bir ülkenin damarlarındaki vatan sevgisini gösteren ve tarihe “Çanakkale geçilmez” diye not düşülmesini sağlamış büyük bir zaferdir. Düşman donanmaları eğer Çanakkale’yi geçecek olurlarsa 1.dünya savaşını daha hızlı kazanacaklarını ve her şeyin son bulacağını biliyorlardı. Hatta yapılan planlarda Çanakkale boğazının 2 saat içinde fetih edileceğini not düşmüşlerdi kendi dokümanlarına.
Fakat bilmiyorlardı. Bu vatan için savaşmaya değil ölmeye gelmiş olan bir Türk milletinin var olduğunu. Anadolu kadınının kimi oğlunun eline, kimi oğlunun saçına kına yakarak göndermişti savaşa. Ve eklemişlerdi ‘’ ben oğlumu bu vatana kurban olsun diye gönderdim, benim bir oğlum ölür bin oğlum doğar’’ diye.
Ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve askerleri bir an bile olsun dönmeyi düşünmediler. Mustafa Kemal ATATÜRK askerlerine bu yüzden şöyle emir verdi ‘’Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum! Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar geçebilir.’’ İşte bir millet elinde silahı olmasa da, düşmana atacak mermisi olmasa da yüreğinde vatan sevgisi ve geride bıraktıklarının güvenliği için ruhunu ve canını ortaya koyarak böyle savaştı ve düşman kuvvetlerini bu boğazdan yani Çanakkale’den geçirmedi. Biz böyle bir neslin devamıyız. Bu yüzdendir ki bu vatan toprağının her bir parçasına âşık doğar Türk çocukları. Ve hiçbir zaman unutmazlar atalarının kanları ile bu toprakların sulandığını. Bu yüzden üstüne bastığımız şeye yabancılar toprak parçası derken biz Vatan adını veriyoruz.
Mustafa Kemal ATATÜRK beklide kurduğu şu cümleler ile bizim nasıl bir millet olduğumuzu ve dünyaya nasıl ders verdiğimizi bir kez da göstermiş oldu işte Çanakkale’de ölen askerler işin Mustafa Kemal ATATÜRKÜN kurduğu cümleler ‘’ Şimdi dost bir ülkenin topraklarında yatıyorsunuz. Huzur içinde uyuyun. Bizim için Mehmetler ile Jonny’ler arasında bir fark yok” dediğini ve yabancı şehitlerin annelerine de ”Oğullarını uzak ülkelerden buraya gönderen anneler siz de gözyaşlarınızı silin. Oğullarınız şimdi bizim bağrımızda huzur içinde yatıyor. Canlarını bu ülkede kaybederek, onlar artık bizim de evlatlarımız oldu’’ demiştir. İşte biz Türk olarak böyle bir neslin torunlarıyız. Bunu sakın unutmayın ve unutturmayın.
Bedeli Çanakkale'de Şehit Kanlarıyla Ödenecektir
Askerlik vazifesi yaparken vatan uğrunda şehadet mertebesine ermek veya gazi olmak her Türk için tabii bir şeydir. Ancak bu 45 şehit ve 150 gazinin durumu başkadır. Zira bunların istisnasız hepsi( 1909 ve 1914 Askeri Mükellefiyet Kanunu gereğince) askerlik vazifesinden ya muaf ya da maksureli( tecilli) tutulmuş gençlerdir. Bu iki kanun sultani mektepleri talebe ve mezunları askerlik vazifesinden “ maksureli” ettiği gibi , Balkan Harbi sırasında mer’i olan 1909 kanunu da üstelik bütün İstanbul halkını askerlik vazifesinden azade kılmaktadır. Bu şehit ve gazilerin hepsi 17-22 yaşındayken ve bir kısmı henüz mektebin lise ve orta kısmında, bir kısmıysa mezun ve İstanbul Darülfünunu veya Avrupa üniversitelerinde tahsildeyken, birbirleriyle yarış edercesine askerlik şubelerine koşmuşlar ve gönüllü olarak askere yazılmışlardı. Hatta içlerinden Irak Cephesi’nde şehit düşen 646 Celal İbrahim seferberliğin ilanıyla beraber geceden gidip askerlik şubesinin kapısında sabahlamış ve “ 1 Numaralı Gönüllü” yazılmak şerefini elde emiştir.
VİDEO>MÜZE>http://www.youtube.com/embed/RzxEQu0aUD4
,

Cumhuriyetimizi kuran Büyük Önderimiz ATATÜRK’ün aziz hatırası önünde
bir kez daha saygıyla eğiliyor, vatan topraklarının kurtarılmasında canlarını feda eden
şehitlerimizi rahmetle ve minnetle, gazilerimizi şükranla anıyoruz.
|
|
|
|
|
   |
|
|
|
|