Konuşmak,yalnızca ses çıkarmak değil,sözcükleri pişirerek sunmak demektir.Kelimelerimizi
pişirip,yaramazlarını ayırabiliyor;sözümüzü akıl süzgecinden geçirip en öz biçimde arz ediyorsak konuşuyoruz demektir.
 

    İnsanlar arasındaki en etkili anlaşma aracı olan söz güzel ve etkili biçimde kullanılabildiği zaman, doğal bir araç olmaktan öteye, bir sanat olmaktadır.. Her sanat gibi bu sanatında başarılabilmesi için öncelikle ''güzel söz''ün ama daha öncede''konuşma'' nın ne olduğunun bilinmesi gerekir.

Konuşmanın yapılabilmesi için : 
a) Konuşmacının 
b) Konuşma konusunu 
c) Dinleyicilerin olması gerekir.

KONUŞMANIN ÖNEMİ:

     İnsanı öteki canlılardan ayıran temel özelliği düşündüklerini dil denilen araçla anlatabilmesidir. İnsan yaşamın sürdürmek, ihtiyaçlarını karşılamak için çevresiyle ilişkiler kurmak zorundadır. Kuşkusuz insan, çevresiyle ilişkiler kurarken dil denilen araçtan yararlanır.

   İnsan, günlük yaşantısında ne denli olumlu ilişkiler kurarsa o denli başarılı olur. Bulunduğu toplulukta sevilir , sayılır; sözü geçen etkili kişi olur ; dost edinir, liderlik mertebesine ulaşır, iş hayatında ve diğer uğraşlarında başarı sağlar; istediğini elde eder.

   İşte kişinin çevresiyle olumlu ilişkiler kurmasında , ona yardımcı olan en büyük etken dildir. Bu bakımdan dilini doğru,güzel ve etkili kullananlar toplumda sivrilip seçkin insan niteliği ne kavuşurlar.

    Kişiliği geliştirmenin bir yolu da konuşmadır.Güzel konuşan komutanların, avukatların,parlamenterlerin, öğretmenlerin diğerlerine göre daha başarılı oldukları bir gerçektir.

    Birçoklarının dediği gibi güzel ve etkili konuşmak, doğuştan getirilmiş bir yetenek değildir. Nitekim Jean Jaurés, Brayan, Parnell, Disraeli gibi dünyanın ünlü söyleyicileri önce iki lafı bir araya getiremez, birkaç adam karşısına geçince ne yapacağını bilemez, donakalır kimselerdi. Bunlardan Jean Jaurés, Fransız parlamentosunda tam bir yıl dili bağlı oturmuş, ondan sonra ilk konuşmasını yapmıştır.

   Çoğu kimseler, bir toplulukta kalkıp birkaç söz söylemek istedikleri zaman içlerine bir korku düşer. Düşünemez, duyamaz olurlar. Düşünseler, duysalar bile söyleyecek
lerini ya hatırlayamazlar ya da unutuverirler.

  İnsan için her zaman toplum karşısında konuşmak bile gereksinimdir. “konuşma” eylemini etkin bir şekilde gerçekleştirebilmek için içimizdeki korkuyu yok etmek gerekir.

  Yüzmeyi öğrenmek, nasıl ki suya atlamayı gerektiriyorsa; konuşmayı öğrenmede topluluk karşısında söz söylemeyi gerektiriyor. Bu da sürekli bir tutku ile çalışmakla olur.

  Düşünce araç olarak dil ve ses birer nitelik olarak önem taşır. Günümüzde çağın gereği olan konuşma giderek daha önemli duruma gelmektedir. Bu da iyi bir ifade ve güzel konuşma ile olur.

  Güzel konuşan etkiler kişiyi. Konuşması ile dinletir kendisini hani şöyle bir deyim vardır''Ağzından bal akıyor''bu güzel konuşan içindir. Konuşmada diğer bilgiler gibi öğrenilebilir. Tanrı vergisi değildir. Onun için güzel konuşma demiyoruz da ''Güzel konuşma sanatı''diyoruz.

NASIL KONUŞMALI!

  “İster kağıt üzerinde olsun, ister ağızla,benim sevdiğim konuşma düpedüz içten gelen, tatlı, büyülü, sıkı ve kısa kesen bir konuşmadır. Güç olsun, zararı yok ama sıkıcı olmasın; süsten, özentiden kaçsın; düzensiz gelişigüzel ve korkmadan yürüsün. Dinleyen her yediği lokmayı tadarak yesin. Konuşma Sueton’un, Cesar’ın konuşması için dediği gibi, askerce olsun; ama ukalaca, avukatça, vaizce olmasın.

  Gösteriş için herkesten başka türlü giyinmek, acayip kılıklara girmek nasıl pısırıklıksa, konuşmada bilinmedik kelimeler, duyulmadık cümleler aramak da bir medreseli çocuk gayretidir. Ah keşke Paris’in zerzevat çarşısında kullanılan kelimelerle konuşabilsem.”

                                                                           (Montaige,denemeler)

GÜZEL KONUŞMA NEDİR?

 Konuşma yanlışları yapmadan , konuşma kurallarına uyarak,anlatım özelliklerinden faydalanarak düşüncelerin, duyguların güzel, tesirli, inandırıcı biçimde anlatılmasına “Güzek konuşma” denir.

GÜZEL KONUŞMA İÇİN NE YAPMALI?

1-Konu seçmek:Konuşma konularımızı, yaşamdan
uğraşılarımızdan ve karşımızdakilerin ilgi duyduğu alanlardan seçebiliriz.

 2-Bilgi toplamak:Seçtiğimiz konu üzerine konuşabilmek için o
konu hakkında bilgili olmamız gerekir. O bilgileri ise şu yollarla elde ederiz.

a) Gözlem yapma.

b) Okumak.
c) Düşünmek

d) Dinlemek.

 3- Ana dilimizi iyi kullanmak gerekir.

    Beşir Göğüş'e göre iyi bir konuşmacının şunlara riayet etmesi gerekir:

1.Sorulara açık, kısa ve doğru cevap verebilmeli.

2.İstediğini,düşündüğünü, duyduğunu, öğrendiğini başkasına iyi bir şekilde anlatabilme.

3.Sözle doğru cevap verebilme.

4.Konu üzerindeki bilgilerini sıraya koyarak anlatabilmeli.

5.Sözlerinde amaç, neden-sonuç gözetebilmeli.

6.Konuşurken doğru ve çabuk düşünebilme yeteneğine sahip olmalı.

7.Konuşurken konudan ayrılmamaya özen göstermeli.

8.Düşünce ve duygularını anlatırken örnekleyebilmeli.

9.Etkileyici sözcükler kullanabilmeli.

10.Kendine güven kazanmış olmalı.

11.Konuşurken başkalarına güven vermeli.

12.Saygın kişiler için kullanılacak nezaket sözcüklerini bilmeli.

13.Duygu, tanıtma, açış, ayrılış konuşmaları, konferans gibi çeşitli amaç ve 

biçimdeki konuşmaları yapabilmeli.

14.Sözcükleri doğru, açık söyleyebilmeli vurguları yerinde kullanabilmeli,kültür

 ağzıyla konuşma alışkanlığı kazanmış olmalı.

15.Konuya göre konuşma yeteneği geliştirilmiş olmalı.

16.Canlı,kendi kişiliğini yansıtabilen bir sesle konuşabilmeli.

 

GÜZEL KONUŞMADA KENDİNE GÜVENMEK İÇİN NELER YAPMALI

1-Kendi meselemizi olağanüstü bir mesele zannetmemeli.

2-Konuşmaya başlamaya başlamadan önce kendimize güvenimiz olup olmadığını   yoklanmalı.

3-Konuşmaya hazırlanmalı, ne söyleyeceğimizi bilmeden kendimize emin 

 olduğumuz hissine kapılmamalı.

4-Cesurmuş gibi, idareyi kaybetmeden hareket etmeli.

5-Kendimizi küçümseme gibi bir duyguya kapılmamalı.

6-Dikkatle ve tertemiz giyinmeli.

7-Bir eşya arkasında saklanmamalı.

GÜZEL KONUŞMA NASIL GELİŞTİRİLİR?

*Günlük konuşmalarla

*Tanıtma ve tanışmalarla

*Telefonla konuşmak

*Gördüğünü izlediğini anlatarak

*Tartışma ve söz korası yaparak

         KONUŞMA ÖZELLİKLERİ

     Duygu ve düşüncelerimizi doğru ve yeterince anlatabilmek için zihinde düşünceleri belirler sözcükler seçer,cümleler kurar ve etkili anlatım yollarını ararız.

    Anlatım bir kişinin yetişme düzeyini yansıtır. Kişi üzerinde konuştuğu konuyu yaşayarak, okuyarak, edindiği bilgilere, kaynaklara göre düşünür, derinlere inebilir. Olayların nedenlerini bulur sonuçlarını tasarlar, kendi yaşantılarıyla izlenimlerini, anılarını ekleyerek, anlatımını inandırıcı kılar. Sözcük hazinesinin zengin ya da yetersiz oluşu, düşüncelerinin anlatışına yansır. Anlatım becerilerini, konuşturarak, yazdırarak geliştiririz.

    İnsanlar iş, eğlence, dostluk, sanat, ilgi, etkinlikleri yönlerinden çeşitli anlatım yollarına alışmak zorundadırlar. Anlatım insana doğrudan doğruya yaşam için gerekli beceriler kazandırmak amacına yönelmiş olduğunu kavramalıdırlar.Toplumda başarı için herkesin yeteri kadar konuşma ve yazma becerisi kazanması gerektiğine inanmalıdır.

   Toplumda etkinliği olan kişiler genellikle iyi bir konuşmacıdırlar. İyi bir konuşma da çok konuşarak kazanılır. Bunun yanında güzel konuşanları dinlemekle gerçek
leşir.Konuşmaya “güzeldir” diyebilmek için,o konuşmanın anlatım özelliklerine uyum uymadığına bakılır. Başlıca sözlü anlatım özellikleri şunlardır:

SÖZLÜ ANLATIMIN ÖZELLİKLERİ

1-İnandırıcı Anlatım: Dosdoğruluğuna ,gerçek olduğuna , güzel, yerinde olduğuna inandırmaya denir. İnanmak ve inandırabilmek denebilir ki güzel konuşmanın teme
lidir. Konuşmacı anlatıklarına önce kendisi inanmalıdır. İçinde duymalı, yaşamalıdır.

Yapmacık davranışlardan, sözlerden uzak, içten anlatıma inandırıcılık denir.

 2-Sıcak,içten anlatım:İçinden duyarak, içten gelerek, benimsenerek yapılan
anlatma''sıcak, içten anlatım''denir. Böyle bir anlatımla dinleyiciler daha
çabuk ve kolay etkilenir, görüşler benimsenir.;sevilir, tutulur ve aranır.

 3-Etkileyici Anlatım:Anlatılanların dinleyiciler üzerinde olumlu,yapıcı bir etki
bırakması,beğenilmesi, benimsenmesini sağlayan anlatıma''etkileyici anlatım''denir.

4-Serbest Anlatım:Konuşmacının rahat,sıkılmadan coşkularının esiri olmadan yapacağı konuşmaya''serbest anlatım''denir.Konuşan ne kadar rahat, serbest konuşabilirse, o derece başarılı, güzel anlatır. Konuşurken sıkılmak insanı başarısızlığa götürür.Serbest anlatıma dayanan konuşmalar yapabilmek için kişinin konuşma yapmaya alışık olması, konuşmaya başladığı zaman içinde başaramayacağına ilişkin bir korkunun,kaygının bulunmaması gerekir. Geniş bir genel kültüre,aynı zamanda konuşacağı konu üzerinde bilgi sahibi olması lazımdır.

Duygularıyla hareket edenler çoğu defa yanılırlar, yanlış kararlar alırlar, başarısız
durumlara düşerler, bütün zorluklar ancak akıl yolu ile yenilebilir. Duyguların
işe karışmaması gerekir. Akılla iş yapan yanılmaz.

5-Özlü Anlatım:Sözü uzatmadan ,gevelemeden,özü bozacak hiçbir şey karıştırmadan
yapılan anlatma''özlü anlatım''denir.Anlatımda açıklık konunu iyi anlaşılmasına , amacın gerçekleşmesine yarar. Açık anlatım güzel söylemek, doğru söylemek anlamına gelir.Gerçekleri çekinmeden söylemek de açık anlatımdır. Ancak,gerçekleri gelişigüzel söylemek değil, söylemesini bilerek konuşmak demektir. Buna uyulmazsa, dinleyicileri kırmak, kışkırtmak, karşıt bir durum yaratmak, içinden çıkılması zor bir sonuca varmak gibi çok yönlü menfi bir sonuç ortaya çıkar.

ANLATIM BİÇİMLERİ  
1-Açıklama:Bir problemle ilgili öğrenmek, herhangi bir konuyu aydınlığa kavuşturmak amacı ile yapılan konuşmaya denir.Açıklamayı yaparken çeşitli
yöntemlerden faydalanılır.

a)Tanımlama

b)Anlamı açmak

c)Sorulara karşılık vermek

d)Örneklerle açıklamayı     

e) Farkları belirtmek

f)Benzerleri saymak

2.Açıklama:
Bir sorun ya da konuyu ele alıp en ince ayrıntılarına varıncaya kadar
incelemeye denir.Bu bir bakıma yazılan bir yazının, yapılan bir çalışmanın, konuşmanın yorumlanmasıdır. O bakımdan açıklama ile karıştırılmamalıdır.

3.Tartışma: Bir konu üzerinde birbirine karşı olan görüş ve düşüncelerin karşılıklı
savunulmasına denir.Konuya iyi hazırlanılmalıdır. Dinleyicileri inandırmak, etkilemek önemlidir. Bunun için örneklerden, belgelerden faydalanılır.

4.Tasvir etme : Düşüncülerin, duyguların, olayın en can alıcı yönleriyle anlatılmasına
tasvir etme denir.

5.Hikaye etme : Belli bir zamanda ve belli bir yerde az sayıda kişinin başından geçen ya da geçebilecek biçimde tasarlanan, gerçeğe uygun olayın, olaydaki kişilerin
eylemlerinin, belli bir düşünceyi, duyguyu belirtmek amacıyla anlatılmasıdır.

 

 

 

TOPLUM KARŞISINDA KONUŞMA VE KONUŞMA PLANI :

   Konuşmada uygulanan plana konuşma planı denir. Konuşmanın planlı yapılmasının faydaları şunlar olabilir :

1.Konuşan Yönünden : Konuşma planı konuya ait
düşüncelerin, bilgilerin, görüşlerin, belli bir sıra ve düzen içinde
unutulmadan, eksik bırakmadan, yanlışlığa düşmeden sunulmasını sağlar;
özlü,açık, özgün bir konuşma yapmaya imkan verir; başarı ve etkinliği artırır;
güzel konuşma kolaylığı verir.

2.Dinleyiciler Yönünden : Konuşma planı, konunun, ileri sürülen
düşüncelerin, verilen bilgilerin iyi anlaşılmasına , amacın gerçekleşmesine
yarar.Toplum karşısında belli bir konu üzerine konuşurken konuşmak için hazırlanma süresinin az ya da çok olmasına göre üç türlü plan yaplılır :

a-Zihinden Tasarlanan Konuşma planı
b-KısaNotlara Dayanan konuşma Planı

c-Ayrıntılı Konuşma planı  

            KONUŞMA KURALLARI

*Söz almadan konuşmama,

*Tartışmalarda kırıcı olmama,

*Arkadaşlarına sataşmama,

*Söz kesmeme,

*İnatlaşmamalara girmeme,

*Tartışılan konuya ilişkin konuşma yeteneğini belirtmek,

*Yerinde konuşma,

*Kendisinden övünerek bahsetmemek,

*Nasihat etmemeli,

*Konuşurken yapmacık hareketlerden sakınmak.

*Bunun yanında başkaların sırlarını söylememek,

*Laubali olmama,

*Gevezelik etmeme v.b. gibi durumlara dikkat etmeli.

           KONUŞMA EYLEMİNİN UNSURLARI

Dört öğesi şunlardır;

1.Görsel davranış,

2.Ses
3.Dil

4.Zihinsel etkinlik.

    Bunlardan herhangi birinde üstün yetenek ve beceri sahibi olan kimse, bir dereceye kadar  başarı kazanabilir. Bu ögelerden ikisinde kusursuz olan kimse etkilikonuşmacı sayılabilir. Dört ögeden üçünde iyi donanımlı olana, hemen hemen kesinlikle iyi bir konuşmacıdır. Eğer bir insan bu dört ögenin dördünde de üstünlük
gösterirse, ona rahatlıkla büyük konuşmacı diyebiliriz.

1.Görsel davranış uruş, genel gövdesel eylem, hareket, jest, yüz analatımı, kısaca
dinleyicinin duygu ve düşüncelerin etkilemek amacını güden her türlü görünür
davranış,

2.Ses: Konuşma sırasında , boğumlanansözcüklerle birlikte işitilen özgül öge.
3.Dil: Burada söz konusu olan, konuşma dilidir, konuşma dili ise, basılı harflerin
seslendirme biçimidir.
4.Zihinsel etkinlik : Konuşmanın görsel ve işitsel ögelerin gerisinde, bunları oluşturan zihinsel süreçler yatmaktadır.

KONUŞMA PLANI

İyi düzenlenmiş, sağlamca örgütlendirilmiş bir konuşma planının şu üç bölümü vardır:

1.Giriş Bölümü.Konuyu tanıtma.

2.Gelişme Bölümü.Konuyu tartışıp geliştirme.

a-Mantığa dayalı olabilir.

b-Olaya dayalı olabilir.

c-Anılara dayalı olabilir
3.Sonuç Bölümü.Konuyu bir sonuca bağlama.

     Bu bölümler sıkı sıkıya birbirine bağlıdır. Bunun nereden başlayıp nerede bittiğini kolaylıkla ayıramayız.

1.Giriş Bölümü: Söyleyeceğimiz konuyu tanıtma dinleyicileri bizi dinlemeye çağırma
demektir. Dinleyicilerin ilgisini çekecek bir yolda ortaya koymaktır.

a.Ayrıntısız ve doğrudan tanıtma.

b.İlgi ve duyguları kamçılayıcı tanıtma.

c.Açıklamalı tanıtma şeklinde olabilir.

2.Gelişme Bölümü. Bu bölüm konuşmanın gövdesidir. Ele aldığımız konu üzerindeki
görüşleri, düşünceleri bu bölümde veririz. Burada özellikle dikkat etmemiz
gerekli nokta öne sürdüğümüz
düşüncelere, görüşlere inandırıcılık kazandırmak, bunun içinde düşünceyi
geliştirici yollardan yararlanmak ve yerli yerinde kullanmayı iyi bilmemiz
gerekir. Bu da örnekleme ve karşılaştırma yöntemi ile olur.

3.Sonuç bölümü:Sonuçlandırma etkili ve eksiksiz olmalıdır. Konuşma boyunca söylenenleri ,topluca dinleyicilerin ruhlarına ve kafalarına en kestirme yoldan aktarıcı bir nitelik taşımalıdır.

Bu da;

a-Özetlemeli sonuç

b-Etkilemeli sonuç

c-Öğütlemeli sonuç şeklinde olabilir.

   Konuşmada kullanacağımız dil, okunmak için değil, işitilmek içindir. Konuşma
mızda kullanacağımız dil, kişiliğimize, dinleyicilerimiz durumuna ve konumuza uygun olmalıdır.                

    Konuşmamızda kullanacağımız dil, açık ve kolayca kavranır nitelikte olmalıdır. Konuşmamızda kullanacağımız dil, canlı ve dinleyicilerimizi etkileyici nitelikte olmalıdır. Cümle ögesi tek düzelikten uzak olmalıdır.

SUNUŞ VE SUNUŞ BİÇİMLERİ

       Konuşma ne denli ustaca hazırlanırsa hazırlansın etkili bir biçimde sunulmazsa çekilen emekler boşa gitmiş olur. Konuşmaya hayatilik kazandırıp dinleyicinin kafasına ve ruhuna ağdıracak bizim sunuş biçimimizdir.

  En yaygın sunuş biçimleri:

a)Ezberleme

b)Okuma

c)Doğal be bağımsız sunma

   Konuşmanın provası: Her başarı ve beceri bir ön hazırlığı gerektirir. Günlük konuşmamızda prova pek gerekmemekteyse da topluluk önünde konuşmak için prova gerekir. Rahatsız olmayacağımız her yerde provayı yapabiliriz .Önce metni birkaç kez sessiz okumalıyız. Bir kez sesli okumalıyız, metne ve plana bakmadan
konuşmamızı yapmalıyız. Konuşma metnini sessizce okumalıyız. Tekrar bir bütün
olarak konuşmayı denemeliyiz. Sonra konuşmaya hazır olduğumuza karar
vermeliyiz. Böylece konuşmanın yapısını, düşünsel örgüsünü, nirengi noktalarını
bir bütün olarak zihnimize yerleştirmektir. İkinci aşamada konuşmayı yapışımızla ilgilidir.

  1-Kendimizimikrofon önünde saymalı, kendi öz eleştirimizi kendimiz yapmalıyız.

  2-Birboy aynası karşısında konuşmamızı yapmalıyız.

  3-Konuşmamızı bir teybe kaydetmeliyiz.

  4-Sürekli prova yerine bunu aralıklı yapmalıyız.
  5-Bazı ayrıntıları atar, yenilerini ekleyebiliriz.

  6-Sesimizin iradesi ve bedensel davranışımızın düzeni açısından belirli bir katkısı
olmasına özen göstermeliyiz.Bunlarauymayı denersek kendimizi ve konuşmamızı bir denetimden geçirmiş oluruz.Bunlar da:Konuşma hızım normal mi?Sesim belirtmek istediğim düşünce ve duyguyu yansıtabiliyor mu?Söz öbeklerini sesimle belirle
yebiliyor muyum?Sözcükleri yumuşak , doğal ve anlaşılır bir biçimde söyleyebiliyor muyum?Vurguları tam olarak yapabiliyor muyum?Sesim işitilebilir nitelikte mi?

Konuşmacının şu durumları da önemlidir:

1-Bedensel davranışları        

2-Bakışı

3-Yüzsel anlatımı

4-Duruşu

5-Jest ve mimikleri

6-Sesin denetimi.

a)İşitebilirlik:

b)Tatlılık

c)Esneklik

d)Canlılı
e)Akıcılık

f)Açıklık

7)Vurgu ve söyleyişi

 
KONUŞMA ÖZELLİKLERİ :

1.Kağıda  fazla bağlı kalınmamalıdır.

2.İyi hazırlanmalıdır.

3.Ses,tonlama, ulama, vurgu yerli yerinde kullanılmalıdır,

4.Tatlı konuşmalıdır.

5.Anlatım biçimine göre konuşmalıdır.

6.Seslenme ve Saygı : Konuşmaya başlarken bir seslenme cümlesiyle başlanmalı, bu cümleyi kurarken saygınlığı en büyük olandan başlanmalı, diğer büyüklere ve topluma seslenmelidir.

   Konuşma bitince de yine saygı bildiren sözlerle sonuca bağlanmalıdır. Ayrıca sonuç bölümünde konuşmanın bittiğini dinleyicilere sezdirilmelidir.

KONUŞMA EYLEMİNDE  DİKKATİN ROLÜ :

    Konuşma eyleminin psikolojik çözümlemesinde
dikkat asal bir önem taşır. Konuşmada etkili ve başarılı olabilmek
dinleyenlerin dikkati ile doğru orantılıdır. Dinleyicilerin dikkatini
uyandırmak için de konuşan kişi bütün çabasını bu noktaya yöneltmek zorundadır.

      Dikkati uyandırmak için, önce ilgi uyandırmak gerekmektedir; ilgiyi uyandırmak için de:

a-Dinleyicinin ruh ve zihin yapısını yakından bilmek,

b-Konuşmanın
konusunu ve biçimini bu yapıyı göz önünde bulundurarak saptamak;

c-Hepsinden önemliside, başarı etkilemenin ürünü olduğuna göre etkileyici bir konuşmacı olabilmek için konuşma sanatının bilim ve tekniğini özümlemiş bulunmak gerekir

 HAZIRLIKSIZ KONUŞMA :

      Önceden ayrıca bir hazırlığı gerektirmeyen durumlarda yapılan konuşmaya “hazırlıksız konuşma” denir.

   Hazırlıksız konuşmanın da belli bir konusu vardır. Konuşma bu konu üzerinde sürdürülür.  Durup dururken yersiz bir konuşmayla konunun dışına çıkılmamalıdır.

   Hazırlıksız  konuşmada şunlara dikkat etmelidir:

1.Konuşmalar  iyi dinlenmeli,
2.Konuşmadan önce düşünülmeli.

3.Sırayla konuşulmalı,

4.Özlü, kısa, açık konuşulmalı,

5.Saygılı, içtenlikle konuşulmalı.

     Belli bir konuda belli bir amaç için bir topluluk ya da halk önünde konuşulacaksa hazırlık yapılması gerekir. Yoksa konuşmacı rotasını şaşıran gemiye benzer nereye
gideceğini kestiremez.Hazırlıklı olmazsa sıkılır ya da makineli tüfek gibi aralıksız sözcükler ve palavra şeyler söyler.Konuyu seçmeli bu günlük yaşayışımıza ve alış verişimize kadar yansıdığı görülür.

SONUÇ

   Güzel ve etkili konuşma bir yönüyle elbet ki doğuştan getirdiğimiz yeteneğe bağlıdır.Çok güzel konuşmak belki ALLAH vergisidir.Fakat işlenmedikçe bu yeteneğimizin ortaya çıkması ve gelişmesi söz konusu olmadığına göre,güzel ve etkili bir konuşma sahibi olabilmek için konuşma kurallarına uyup, çalışıp geliştirmemiz gerekir.

   Güzel söz söylemek, kendine güvenmek ve etkili konuşmak için sürekli bir tutku ile çalışmak gereksiz. Çünkü, çalıştıktan sonra insanın gerçekleştiremeyeceği, başarıya ulaşmayacağı çok az şey vardır. Konuşmaya fizyolojik özrü bulunmayan kimse: bilgili olmaya çalışır, gözlem yapar okur, düşünür, ana dili öğreniş ve dinlemesini bilirse, neden güzel söz söylemesin, kendine güvenmesin ve konuşmasında etkili olmasın?

    İnsanın bir özelliği düşünmek ise, diğer özelliği de konuşmaktır. Konuşmalarımızı gelişi güzellikten kurtarmalı, bilerek, düşünerek güzel konuşmayı da öğrenmeliyiz.

   Güzel konuşan insanlar kırıcı değil, yapıcı; kaba değil,nazik;yanlış değil doğru ve inandırıcı konuşanlardır.

Yanlışsız konuşmak, güzel konuşmak, herkesin kendi elinde olmalıdır..