BAKARSAN BİR ŞEY GÖRÜRSÜN,GÖRMEK İÇİN BAKARSAN ÇOK ŞEY GÖRÜRSÜN
|
irfgzr2 - 24 KASIM(Atatürk'ün Öğretmen Yönü)
|
|
|


İRFAN GEZER


ATATÜRK'ÜN ÖĞRETMEN YÖNÜ
Atatürk,eğitimle ilgili teşhislerde bulunmuş,öneriler ve görüşler ileri sürmüş
bunlarla kalmamış,milletin öğretmeni ve ve eğitim uygulayıcısı olmuştur.Çünkü
o,askeri dehasıyla zaferler kazanan,siyasi dehasıyla da devlet kuran devlet
adamıdır.İlk Türk eğitim bilimcimiz Farabi;''devlet başkanı milletin
eğitimcisidir. Öğrenme ve öğretmeyi sevmelidir.Her şeyi kolayca öğretmeyi
bilmelidir.''demiştir.İşte Atatürk tarihimizde pek çok yöneticinin ihmal ettiği
Farabinin bu eğitimcilik görevini en iyi biçimde üstlenmiş,daha sonra ki devlet
adamlarına da izlemeleri gereken bir örnek olmuştur.
Atatürk,1936 yılında Florya köşkündeki toplantılarının birinde ,Behçet Kemal
Çağlar’a dönerek’’Sen çabuk şiir yazarsın ,şu içerdeki odaya çekil,bende hangi
nitelikleri görüyorsan hepsini anlatan bir şiir yaz.’’emrini verir.Şair
,istenileni yapar,yarım saat sonra uzun bir şiirle gelir.Atatürk ‘’oku bakalım
‘’der. Şair,mısralarını canlı ve hakkını vererek okur. Atatürk’ün
yiğitliği,zaferleri,devrimleri bir bir dile getirilmiştir. Fakat Atatürk
‘’olmamış’’ der.’’Benim asıl niteliğim var ki onu hiç yazmamışsın .’’ Herkes
şaşırır. Bu yazılmayan niteli ği ne olabilirdi ?Atatürk dinleyenleri fazla
bekletmeden ,’’Benim asıl niteliğim öğretmenliğimdir,ben milletimin
öğretmeniyim,bunu yazmamışsın’’ der.
Yine,İlkçağ düşünürlerinden Platon'un Krallar filozof olsa ve filozoflar
kralların tahtlarına otursaydı...şeklindeki dileği iki bin yıllık tarihte
gerçekleşmemiştir.Halbuki 20. Yüz yılda ilk defa olarak Atatürk'ün şahsında bu
filozof'un istediği gibi,kelimenin tam anlamıyla bunu görmekteyiz.O bir dahi
bir fikir adamı olarak Türk milletinin kaderini eline almış ve bu milletle
atıldığı ulusal kurtuluş savaşıyla,yaptığı devrimlerle ve barış yanlısı
tutumuyla insanlığa da muhteşem bir örnek olmuştur.
Atatürk gerçekten Kurtuluş savaşını ve inkılaplarını sabırlı,ikna edici,güven
verici ’’öğretmenliği ‘’sayesinde başarmıştır. Kurtuluş savaşı zaferle sona
erdikten sonra ,kendisine ‘’İşte memleketi kurtardınız ,şimdi ne yapmak
istersiniz?'’diye bir soru yöneltilince ,Atatürk şu cevabı verir.'’Eğitim
Bakanı olarak milli irfanı yükseltmeye çalışmak en büyük emelimdir.’’der. Ancak
Cumhurbaşkanı olmak zorunluluğu,onu özlediği makama geçmekten alı koymuştur.
Tanrıya giden yollar çoktur ve gerçeklere ulaşabilmek için gidilen bir çok
yollar vardır. Fakat milli birlik ve beraberlik şuurunu aşılayacak,modern
kültürü kazandıracak bir tek yol vardır ki o da eğitimdir. Hakka ve gerçeğe
varacak bütün yollar yalnız eğitim meşalesiyle aydınlanabilir. Atatürk’ ün en
hakiki mürşit olarak gösterdiği ‘’İlim’’de eğitimin içindedir. Çünkü ilimsiz
eğitim olamayacağı gibi,eğitimsiz ilimde kazanılamaz. Makedonya kralı Büyük
İskender’in günümüze kadar gelen şu sözleri eğitimin ne kadar önemli olduğunu
göstermektedir.’’Benim dünyaya gelmeme yani maddi varlığıma sebep olan babam,
Filip’tir ,fakat ,manevi gücüyle beni İskender yapan ,gerçek babam Aristo’dur.
demiş böylece öğretmenin önemini açığa vurmuştur.
Atatürk’ün de yetişmesinde çok önemli etkileri olan öğretmenlerinin bazıları o
dönemlerde yeni fikirlere sahip ,bunları ileri sürüp uygulama girişimlerinde
bulunmuşlardır. Mesleğinde başarılı,mesleğin gerektirdiği özellikleri taşıyan
,okulu bir mabet ,dersini ise ibadet olarak gören bu öğretmenleri ona çok
yararlı rehberlik yapmışlardır. Bunların içinden Atatürk’ün ilkokul öğretmeni
Şemsi Efendi, istanbul ve Selanikte ortaya çıkan ve eğitim tarihimizde ‘’Usul-i
Cedit hareketini yani yeni öğretim yöntemlerinin uygulandığı ilkokulların ilk
kurucuları arasında yer almaktadır.
Atatürk,düzenli ,kesintisiz,başarılı bir öğrenim hayatı geçirmişti ki,bu onun
yetişmesinde önemli bir etkendir. Öğretmenleri onu sadece o günün
başarılı,zeki,anlayışı süratli bir öğrenci olarak görüp değerlendirmekle
yetinmemişler, onda geleceğin önderini de adeta sezmişler,buna göre
davranıp,Onu en iyi yetiştirmişlerdir . O’ da Türk Milletini en iyi
yetiştirmiştir.Bu hizmetinden dolayı,Türkiye Muallimler birliği ,28 ocak 1924
tarihli kararıyla, Atatürk’e’’Muallimler Hamisi’’ unvanını vermiştir.
Atatürk,İlerlemenin sırrının insanların zeka ve kabiliyetlerinin geliştirmek
olduğunu,Fertlerin,ailelerin ve öğretmenlerin bunun üzerinde ısrarla,önemle
durmaları gerektiğini,iyi yetiştirilen her ferdin memleket ve insanlık için bir
kazanç olduğunu bildiğinden, kendisine en yakın yardımcı olarak öğretmenleri
görmüştür.Hedeflediği amaçlara milli ve çağdaş,üretime yönelik bir eğitim
sistemiyle, iyi yetişmiş öğretmenlerle ve onların ,ezberci ve nakilci
yöntemlerle değil ,uygulamalı yöntemlerle yetiştireceği nesillerle
ulaşılacağına inanıyordu.Yetiştirilecek olan insanın hayatta başarılı olacak
şekilde,araştıran,sorgulayan,üretken,milliyetçi ve çağdaş fikirlerle donatılmış
olmasını istiyordu.Bunun içinde başta öğretmenlerin,eğitim -öğretim
ortamlarının verimli hale getirilmesini önemle vurgulamıştır.
Dr. Ali Erdemir;bugün Amerikanın süper bir güç olmasının sırrı şu sözünde
saklıdır diyor;''Benim en değerli kaynağım ne petrolüm,ne de maden
yataklarım;sadece kendi insanımdır.''Bu kaynağa sahip çıkan ,onu çok iyi bir
şekilde değerlendiren ülkeler yükselmektedir.Atatürk'ün de düşüncelerinden ve
yaptıklarından anlaşılacağı gibi önemle üzerinde durduğu budur. Yurdumuz yer
altı ve yer üstü kaynakları bakımından zengindir. Fakat bu kaynaklardan henüz
ilmi bir şekilde faydalanılmamıştır.Atatürk'ün işaret ettiği gibi eğitime önem
verip, gerekli olan insan gücüne de önem verip yetiştirirsek,bu gücü ülkemizin
yer altı ve yer üstü kaynaklarının değerlendirilmesinde iyi kullanırsak,ülkemiz
hızla kalkınacaktır.İşte Türkiye'yi kalkındıracak yol budur.

Atatürk’ün şahsiyeti bizim için en iyi bir örnektir. ‘’İyi bir örnek
olma’’tılsımlı bir anahtar gibi her kapıyı açar.Atatürk’te iyi bir örnek olduğu
için ,onun tecrübe içinde kazanılmış fikirleri de her kapıyı açacak
mahiyettedir. Yeter ki bu fikir ve düşünceler anlaşılmaya çalışılsın,inanmayan
inandıramaz gerçeğine göre kafalarda kemalist bir-düşünce var olsun,yüreklerde
de Atatürk sevgisi oluşsun ve bu inanç ve düşünceler doğrultusunda davranışlar
gösterilsin.İşte o zaman Atatürk'ün çağdaş uygarlık ideali gerçekleşmiş
olacaktır.
İRFAN GEZER
ULUBATLI ANADOLU LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ
*********************************************************************************************************************************
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ
Millet Mektepleri'nin açılışı ve Atatürk'ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Bugün tüm öğretmenlerimizin hizmetlerine karşılık,unutulmadıklarını gösteren bir gündür.
Öğrenme insan için bir ihtiyaçtır.İnsanlar,her yaşta doğası gereği öğrenme çabası ile büyür. İnsanların hayatı öğrendiği
en iyi yerlerden birisi de okuldur. Okul, öğrencilerin ikinci ailesi,öğretmenler ise manevi yönden ikinci anne ve babasıdır.
Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir.Öğretmenlik statüsü yalnızca bilgi vermek DEĞİL, bilgiye ulaşmada öğrenciye rehberlik yapmaktır Günümüzde “bilenöğretir” artık geçerliliğini yitirmiştir. Bilmek kendi başına sadece yeterli olmayıp; bilineni, nasıl, hangi yöntem ve tekniklerle karşısındaki hedef kitleye uygun olarak organize bir biçimde öğretileceğinin de bilinmesi gerekir.
Öğretmenlik önemli bir hayat mesleğidir yle bir meslektir ki yalnızca bir meslek hayatı değil bütün insan hayatını kapsar. Zaten bu sebepten dolayı diğer meslek gruplarından farklı olmuş ve bu farklılığını da muhafaza etmiştir.
Öğretmenlik, insanlık tarihinin en önemli ve ölümsüz mesleğidir. Öğretmen, insanların kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayan, yaşamları boyunca kendilerine gerekebilecek bilgileri kazanmalarına yardımcı olan ve topluma arkasını dönmeden toplumun sürekli önünde giden bir gönül eridir. Bundan dolayı da karşısına çıkabilecek zorluklar kendisini yıldırmayacaktır, yıldırmamalıdır.
ÖĞRETMEN KİMDİR?
Hayatın sözlük anlamı dışında bir anlam taşıdığını öğreten kişidir.Sadece dersanlatan değil hayatın zorluklarını da anlatan kişidir.
Bundan dolayı öğretmen bir hayattır bir öğrenci için.
Öğretmen gecenin en aydınlık yüzüdür bir öğrenci için.
Öğrencilerini geleceğin ışıkları olarak yetiştirenkişidir öğretmen.
Öğrencisine yalçın dağları aşarak ulaşan,onun sisli dünyasına ışık saçan ,erdem veren kişidir.
Her öğretmen öğrencilerine sadece ders değil aynı zamanda da hayat derslerini de öğrettikleri için mutlu ve
gururludurlar.
Sevgi dolu bir öğretmen ışık demektir. Öğrenciler onu arar, onu sorar. Unutmayınız; kelebeklerin ışığa koştuğu gibi, çocuk yürekler, genç kalpler sevgiye koşar. Bunun için sevgiyi sunanın, sevgiyi hak etmesi gerekir.
En çok sevilen öğretmen, en çok seven öğretmendir.


,
. Daha fazla bilgi edinin (İngilizce).
|
|
|
|
|